Doç. İlke Dolkun’la kalp çakra ekseninde, mum ışığında bir röportaj
"FEU DU CIEL Mum Işığında Röportajlar" serisinin 4. röportajında “Çakra nedir?” “Kalp çakra nedir?” sorularının peşinden gidiyoruz. Bu konu çok kapsamlı olduğu için röportajımızı iki bölüme ayırmıştık.
Röportajın ilk bölümü için: Kalp Çakra Nedir? Bölüm 1
Sevgili Doç. İlke Dolkun’la yaptığımız bilgi dolu röportajın devamını keyifle okumanızı dileriz.
Merhaba İlke Hanım, çakralarımız dişil-eril enerjilerimizle doğrudan bağlantılı. Siz de dişil enerji konusunda uzmansınız. Dişil enerji yalnızca kadınlarda mı var?
Dişil enerji kadınlara özgü değil, varoluşa ait bir güç aslında. Bu, çoğu zaman yanlış anlaşılan bir kavram. Pek çok kişi “dişil” kelimesini duyduğunda onu kadınlıkla özdeşleştiriyor. Oysa dişil enerji, cinsiyetle değil, bilinçle ilgili.
Biraz daha açıklar mısınız? Yani her insanda dişil enerji var mı?
Evet, her insanın içinde hem dişil hem eril enerji birlikte yaşar. Tıpkı geceyle gündüz, sezgilerle mantık, suyla ateş gibi.
Dişil enerji, alıcı, yaratıcı, sezgisel ve akışta olan enerjidir. Doğanın ritmiyle uyumlu, duygularla bağlantılı, içsel bilgelikle yönlenen bir güçtür. Sessiz ama derin, yumuşak ama dönüştürücüdür. Dişil enerji, bir çiçeğin açması gibidir… Zorlamaz, bekler, hisseder ve zamanı geldiğinde kendini gösterir.
Bir erkeğin de dişil enerjiye elbette ihtiyacı var. Mesela erkekler de ağlayabilir, sezgisel olabilir, şefkatli olabilir. Dişil enerji, bir erkeğin çocukla kurduğu duygusal bağda, sevdiğine sarılırken hissettiği derinlikte, doğayla baş başa kaldığında yaşadığı huzurda kendini gösterir.
O hâlde eril enerji de hepimizde var mı?
Evet, kadınlar da eril enerjiyi kullanır: karar verirken, yön gösterirken, mücadele ederken. Eril enerji daha çok yönlendirici, mantıksal, hedef odaklı ve dışa dönüktür. Dişil enerji “olma” hâlini temsil ederken eril enerji “yapma” hâlini temsil eder. İkisi birlikte olduğunda insan dengede olur. Sadece dişil enerjiyle yaşamak pasifliğe, sadece eril enerjiyle yaşamak ise tükenmişliğe yol açabilir. Dişil ve eril enerjinin uyumlu dansına benzetebiliriz dengeyi.
Çakra sistemi de dişil ve eril enerjinin dansını yansıtır.
Demek ki çakralar ve dişil-eril enerjiler bağlantılı…
Evet, çakralarımızın dengesi, içimizdeki dişil ve eril enerjilerin dengesiyle doğrudan bağlantılı. Bir çakra tıkandığında o bölgedeki enerji dengesi de bozuluyor.
Kalp çakrası ile dişil enerji arasında nasıl bir ilişki var?
Kalp çakrası ile dişil enerji arasındaki ilişkiyi, bir nehrin yatağıyla suyu arasındaki bağa benzetebilirim. Kalp çakrası sevginin, şefkatin ve bağ kurmanın merkeziyken dişil enerji bu merkezin akışını sağlayan içsel güçtür. Biri olmadan diğeri tam anlamıyla var olamaz. Kalp çakrası, dişil enerjinin en çok yankı bulduğu, en çok beslendiği çakradır.
Kısaca, dişil enerji nedir sorusuna şöyle yanıt verebiliriz: Sezgisel, alıcı, yaratıcı ve duygularla derin bağ kuran bir enerjidir. Kalpten gelen bilgeliktir. Bu enerji, kalp çakrasının temel frekansıyla bire bir örtüşür. Çünkü kalp çakrası da duyguların merkezidir, özellikle sevgi, bağışlama, empati ve şefkat gibi yüksek frekanslı duyguların…
Bu nedenle kalp çakrası açık ve dengedeyse dişil enerji de özgürce akabilir. Kişi daha sezgisel, daha duyarlı, daha yaratıcı ve daha bağ kurabilen bir hâle gelir. Tam tersi durumda yani kalp çakrası tıkalıysa ne olur? Dişil enerji bastırılır, kişi duygularını ifade etmekte zorlanır, içsel rehberliğini kaybeder ve ilişkilerde yüzeysel kalır.
Kişinin kalp çakrası açıksa ne olur?
Kalp çakrası açık biri karşısındakini değiştirmeye çalışmaz, herkesi olduğu gibi kabul eder. Benzer şekilde dişil enerjimiz de yargılamadan dinlemeyi, anlamayı sever. Dişil enerji, geçmişin yükünü sevgiyle dönüştürür, affetmeyi bilir. Kalp çakrası bu dönüşümün merkezidir.
Öte yandan, dişil enerjisi dengede olan biri ilişkilerde derinlik arar. Kalp çakrası bu derinliği sağlar. Böylece yüzeysel değil, ruhsal bağlar kurulur.
Herkesin ruhsal ve derin bağlara ihtiyacı var, öyle değil mi?
Evet. Üstelik dişil enerji yaratıcıdır ama bu yaratıcılık sadece sanatsal değil, duygusal ve ilişkisel düzeyde de kendini gösterir. Kalp çakrası açık olan biri hayatı daha renkli, daha anlamlı yaşar.
Dişil enerji ile eril enerji dengesinden de bahsetmek isterim. Kalp çakrası dişil enerjinin merkezi olsa da, onun sağlıklı işlemesi için eril enerjiyle dengede olması gerekir. Eril enerji sınır koymayı, yön vermeyi ve karar almayı sağlar. Dişil enerji ise bu kararların arkasındaki duygusal zekâyı ve sezgiyi sunar. Peki, kalp çakrasının görevi nedir? Bu iki enerjinin buluşma noktasıdır kalp çakra. Sevgiyle yön vermek, şefkatle sınır koymak, empatiyle liderlik etmek… İşte bu unsurlar, kalp çakrasının dişil ve eril enerjiyi nasıl birleştirdiğinin göstergesidir.
Ne kadar ilginç… Enerjilerin dengede olması ne kadar önemli! Yeri gelmişken sormak istiyorum. “Rahatlatıcı masaj yağı hangisi?” diye çok soruluyor. Kalp çakrası için özel bir öneriniz olur mu?
Kalp çakrası için gül yağı ve gül kokusu öneriyorum. Bu koku 320 MHz gibi yüksek bir titreşim frekansına sahip. Bu frekans ise insan bedeninin doğal titreşiminden çok daha yüksek. Kalp çakrası duyguların, sevginin ve şefkatin enerji merkezi olduğu için gül kokusunun yüksek frekansıyla doğrudan rezonansa girer yani uyumlanır. Gül kokusunu sevgiyle kullanmak, kalbin kapılarını aralamak demektir. Çünkü bazen bir damla yağ ya da biraz koku bizde çok derin bir şefkat uyandırabilir.
Gül kokusunun aroması doğrudan kalp merkezine hitap ettiği için duygusal yaraları sarar, içsel dinginliği artırır ve sevgi enerjisini yükseltir. Diğer rahatlatıcı kokular:
Mumların ve oda kokularının enerji alanımızı etkilediğini söylüyorsunuz. Sizce kalp çakrası için hangi kokular veya mum ritüelleri öne çıkıyor?
Enerji alanımız, görünmeyen ama hissedilen bir zar gibi bizi çevreler. Ve bu zarın titreşimi kokularla, ışıkla, niyetle yükseltilebilir. Mumlar ve oda kokuları ruhsal titreşimimizi olumlu yönde etkiler. Özellikle kalp çakrası gibi duyguların merkezinde yer alan bir enerji alanı için, doğru koku ve ışık seçimi bir tür içsel simyaya dönüşebilir.
Ritüel için kokuları tek başına değil, duygusal niyetle kullanmanızı öneriyorum. Örneğin, gül kokusu kullanırken “Kalbimi affetmeye açıyorum.” gibi bir cümleyle niyet belirleyin. Koku, niyetin taşıyıcısı olur.
Mumlar da aynı şekilde sadece ışık değil, aynı zamanda niyet taşır. Ateş elementi, dönüşümün sembolüdür. Kalp çakrası için yapılan mum ritüelleri, duygusal blokajları temizlemek, sevgi enerjisini çağırmak ve içsel huzuru aktive etmek için güçlü araçlardır.
Mumla kolayca yapabileceğiniz bir “Kalp Arındırma” ritüelini anlatabilirim:
Ayrıca mumun altına bir gül yaprağı koyarsanız ritüelin enerjisi yükselecektir. Gül yaprağı, sevginin fiziksel sembolüdür ve mumun aleviyle birleştiğinde kalp çakrasına doğrudan mesaj gönderir.
***
Doç. İlke Dolkun’a ulaşmak ve onu takip etmek için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz:
Kozmik Enerji - Dolkun Tekniği Web Sitesi: https://www.kozmikenerji.com.tr/
İlke Dolkun’un Instagram Profili: https://www.instagram.com/yasamidolu/
