Doç. İlke Dolkun’la 5. çakra ekseninde, mum ışığında bir röportaj
Uzmanlarla konuşuyor, her ay içeriği zengin röportajlar hazırlıyoruz. "FEU DU CIEL Mum Işığında Röportajlar" serisinde 5. röportajın konusu boğaz çakrası yani 5. Çakra. Röportajımız geniş kapsamlı olduğu için yazımızı iki bölüme ayırdık.
İlke Dolkun’la bu röportajımızda boğaz çakrası nedir sorusu ekseninde konuştuk. 5. Çakra olan boğaz çakrası nasıl açılır? Enerjimiz ve sağlığımız için bu çakra neden önemli?
Şimdi röportajın 1. bölümünü okuyun ve öğrenin.

Merhaba İlke Hanım, röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. İlk sorumuzla başlayalım. Çakraları dengelemek yaşamımız için neden önemli?
İnsan bedeni, yalnızca etten kemikten oluşmaz aynı zamanda görünmeyen ama hissedilen bir enerji ağıyla çevrilidir. Bu ağın merkezinde ise çakralar yer alır. Enerji merkezlerimiz yaşam gücünün bedenimize giriş ve dağıtım noktalarıdır. Tıpkı bir şehirdeki enerji trafoları gibi, her çakra belirli bir bölgeyi besler, yönetir ve onları dengeye getirir.
Çakralar organlarımızı ve beden sağlığımızı etkiler mi?
Evet, çakralarımız organları ve iç salgı bezlerini etkiler. Bu merkezler dengede olduğunda hem fiziksel hem de duygusal olarak daha sağlıklı, daha huzurlu hissederiz.Modern nörobilim ve kadim doğu öğretileri arasında giderek daha fazla kesişim noktası olduğunu görüyoruz.
Çakralar, binlerce yıllık Hint kökenli enerji merkezleri sistemi olarak tanımlansa da bugün bu kavramı sinir sistemi, hormonal denge ve psiko-duygusal sağlıkla ilişkilendirmek mümkün. Her bir çakra, vücudumuzdaki belirli bir sinir ağına ve endokrin bezine karşılık geliyor.
Çakralar ve etkiledikleri organlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Tabii ki. Kök çakradan (Muladhara) başlayalım. Bu çakra hayatta kalma güdümüzle ve adrenal bezlerle ilişkilidir. Tehlike algısı, stres yanıtı ve güven duygusu burada şekillenir.
Kalp çakrası (Anahata), timüs bezi ve bağışıklık sistemiyle bağlantılıdır. Sevgi, empati ve bağ kurma kapasitemiz bu merkezde dengelenir.
Taç çakra (Sahasrara), beynin üst merkezleriyle ve epifiz beziyle ilişkilidir. Anlam arayışı, bilinç düzeyi gibi daha soyut kavramları temsil eder.
Nörobilimsel açıdan bakıldığında da çakraların dengesi, sinir sistemi regülasyonu, vagus siniri aktivasyonu ve beyin-dalga senkronizasyonu gibi fizyolojik süreçlerle bağlantılıdır.
Meditasyon, nefes çalışmaları, yoga ve kozmik enerjiyle dönüşüm gibi uygulamalar, bu merkezlerdeki enerji akışını düzenleyerek hem psikolojik dayanıklılığı artırır hem de bağışıklık, sindirim ve hormonal sistemleri olumlu etkiler.

Peki, 5. çakra nedir?
Beşinci çakra, Sanskritçe adıyla Vishuddha, boğaz bölgesinde yer alır ve safir mavisi bir enerjiyle titreşir. İnsanın kendini ifade etme gücünün enerji merkezidir. Sanskritçe “Vishuddha” kelimesi “saflık” anlamına gelir, bu da çakranın iletişimde dürüstlük ve açıklıkla olan bağını vurgular.
5. Çakra aynı zamanda boğaz çakrası olarak nitelendirilir. Bu çakra, sadece konuşma yetisini değil, aynı zamanda şu faktörleri etkiler:

İyi iletişim nasıl kurulur sorusunun cevabı bu çakrada sanırım, öyle mi?
Evet, boğaz çakrası dengede olduğunda sesimiz sadece duyulmaz, aynı zamanda hissedilir. Bu çakra sadece konuşmakla ilgili değildir, duyulmak, anlaşılmak ve içsel hakikati dış dünyaya aktarmakla ilgilidir. Bedenle ruh arasındaki köprüdür. Tıpkı bir müzisyenin enstrümanıyla duygularını aktarması gibi biz de bu çakra aracılığıyla içsel melodimizi dünyaya sunarız.
Peki, boğaz çakrası tıkandığında ya da dengesizleştiğinde hangi fiziksel veya duygusal belirtiler en sık gözlemlenir?
Bu enerji merkezi tıkandığında sessizlik sadece dışarıya değil, içeriye de yayılır. İfade edilemeyen duygular, bedenin en derin katmanlarında yankılanır.
Boğaz çakrası dengesizleştiğinde ya da tıkandığında beden bunu çeşitli yollarla dile getirir.
Benim, ‘’bedenin sessiz çığlığı ‘’ olarak nitelendirdiğim fiziksel belirtiler şunlar:
Bu belirtiler, çoğu zaman bastırılmış duyguların, söylenemeyen sözlerin ve ifade edilemeyen düşüncelerin fiziksel izdüşümüdür.
Bize tanıdık belirtiler… Peki, boğaz çakrası nasıl açılır sorusundan önce bir noktaya daha dikkat çekmek iyi olabilir. Boğaz çakrası ile ilgili sorunları psikolojik olarak da hissedebilir miyiz?
Tabii ki. İçsel sesimiz kaybolduğunda kendimizi ifade etmekte zorlanırız. Konuşmak istemez ya da konuştuğumuzda anlaşılmadığımızı hissederiz.
5. Çakra tıkalı olduğunda kendimizde şu belirtileri gözlemleriz:
Bu durum, kişinin hem sosyal ilişkilerinde hem de içsel dünyasında bir izolasyon yaratır. Sesini kaybeden birey, varlığını da görünmez kılmaya başlar.
***
Doç. İlke Dolkun’a ulaşmak ve onu takip etmek için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz:
Kozmik Enerji - Dolkun Tekniği Web Sitesi: https://www.kozmikenerji.com.tr/
İlke Dolkun’un Instagram Profili: https://www.instagram.com/yasamidolu/
Ay Burcu Özelliklerine Göre FEU DU CIEL Mumları
Doç. İlke Dolkun’la “Longevity Nedir?” Sorusu Ekseninde, Mum Işığında Bir Röportaj